Siyasette şerbet içmek

Siyasette Kimi vardır. İçtiği şerbetten koltuktan,sevdadan vazgeçmez. Siyaset şerbetini içen bir kere daha içmek istiyor. Ne hikmetse kimileri de koltuk sevdasına kapılıp gidiyor. Her yapılan seçimde aday adayı olan ve adaylık alamayanlar yenilen pehlivan güreşe doymaz hesabı ile siyasette duyum olmuyor. Oysa ki halk kimi istiyorsa o kişi seçilmelidir. Ve hizmetkar olmalıdır. Şöyle bakıyorum da siyasette son dönemlerde herkes bende adayım diyor ya arkadaş siyaset gömleği giymek herkesin harcı değildir.

Anlaşılıyor ki siyasette doyum olmaz siyasette hep ben varım deniliyor. Oysa ki halkın nabzına göre şerbet dağıtılsa bu memlekette olmayacak şey yoktur. Bir kere şuna inanmak gerekir. Ya arkadaş ben aday oluyorum da neyime güvenerek aday oluyorum sonuçta sandığa giden seçmendir. Seçmen beni istiyorum mu istemiyor mu onun hesapları yapılmıyor. Yapılan tek hesap var bende varım hesabı o hesap artık geride kaldı. Tek hesap seçmenin hesabıdır. Seçmen kime oy verirse o başkandır. İnatlaşmanın da anlamı yoktur.

İsim vermeden sözüm onlara ya arkadaş seçmen seni istiyor mu halk seni istiyor mu senin kazanma şansın ne kadar onun hesaplarını yaptın mı yok parti bana verirse ben adayım deniliyor. Peki parti seni istiyor mu o da yok tek bir bilindik var aday adayı olayım da ne olursa olsun hesapları yapılıyor. Bu memleketin bu halkın bu seçmenin yakasından düşmenin bence zamanı gelmişte geçmiş artık halk genç dinamik kendisiyle ve halkıyla barışık başkan istiyor aday istiyor. Yıllardır ben siyasetin içindeyim siyaseti yakından bilen birisiyim. Gazetecilikte 18 yılımı geride bıraktım bir çok seçim geçirdim gerek yerel gerekse genel seçim hiçbir zaman Bozova’daki aday adaylığı bolluğu kadar aday görmedim.

Aday adayları ne hikmetse ya arkadaş ben varım diyorum ama kimse bana yanaşmasın kimse benim yanımda olmasın cebimde beş kuruş param gitmesin ben işimi Ankara’da bitiririm. Deniliyor. Seçim demek harcama demek seçim demek halkın teveccühünü kazanmak demektir. Seçim demek her zaman halkın arasında olmak demektir. Seçim sadece seçim döneminde halkın arasına giripte ya bakın bende adayım şu kişi aday olmuş bu kişi aday olmuş ona vermeyin bana verin denilmemeli, siyaset kirliliği yapmamak gerekir. Bugün eğer ben seçimi kazanamayacaksam hep ortalığı bulandırmak halkın nazarında kazanacak adayı kazandırtmamak için aday olacaksam kusura bakılmasın öncelikle o kişi kişiliğini kaybeder, partili değildir. A şahsına verilirse kazanılmaz B şansına verilirse yine kazanmak tek kazanacak olan kişi benim hesapları artık tutmuyor.

8 yıldır Bozova ilçemde gazetecilik yapmaktayım. Bugüne kadar sadece parmakla sayılacak aday adayı görüşümü aldı. Ya olursam olur mu olmazsam A şahsı olsa kazanır mı olması gerekende budur. Bozova siyasetinde maalesef basına yer yoktur. Basın bir şey bilmez ben bilirim hesapları yapılıyor. Yapılan hesaplarda maalesef bugüne kadar hiç tutmadı ve tutulmayacakta, sanki basın denildi mi aday adaylarının cebini boşaltan kendisini kandıran siyasetin kirli yüzünü gösteren olan olarak görülüyor.

Bugüne kadar Bozova ilçesinde görev yapmaktayım. Bugüne kadar hiçbir milletvekili, milletvekili adayı veya belediye başkan aday adayı gelipte ziyarette bulunmadı. Bunun yanı sıra ne hikmetse siyasi partilerde de aynısı yaşanmaktadır. Bugüne kadar siyasi parti başkanlarından seçildikten sonra tek bir İlçe başkanı gazetemizi ziyarette bulundu Milliyetçi Hareket Partisi İlçe Başkanı Remzi Özaydın bugüne kadar bırakın siyasi parti başkanlarını kurum müdürleri bile basının kapısını çalmamıştır. Hiç kimse kusura bakmasın gerçek bu

Diğer ilçeleri gıpta ile karşılıyorum. Gerek siyasiler olsun gerekse belediye başkanları olsun gerekse kurum müdürleri olsun basının yanında olmak ya da basını yanına almak için adeta birbirleriyle yarışıyorlar .ama bizim ilçemize baktığımızda bu maalesef yaşanmadı ve yaşanmayacakta, bugüne kadar AK Parti Belediye Meclis üyeleri Hüseyin Çetiner, Aydın Yener ve Ali Ekinci,Mahmut Arslan,Feridun Kılıçın hariç belediye meclis üyelerinin kim olduğunu bile bilmiyorum. Sadece isimlerini biliyorum. Bu da aslında güzel bunun yanı sıra Bozova Ziraat Oda Başkanı Suphi Aksoy, sürekli olarak görüş alış verişinde bulunuyoruz. Kendisine de buradan ayrıca teşekkür etmek isterim.

Hiç kimse kendini dev aynada görmesin hiç kimse kimseye muhtaç değildir denilmesin, amaç bu ilçeye hizmet etmekse amaç bu ilçenin kalkınmasını sağlamaksa neden birlikte hareket edilmiyor. Birlikte kuvvet doğar birlikte hizmet doğar birlikte birlik olur. Bu ilçenin birliğe bütünlüğe kalkınmaya ihtiyacı vardır. Bu ilçenin geri kalmışlığı ortadan kaldırılmalıdır. Siyaset sadece seçimden seçime yapılmamalıdır. Şunu hiç unutmam Bozova’da gazeteciliğe ilk başladığım yıllarda rahmetli kaymakam Caner Akgün hiç unutmam hemen her hafta çağırır ilçe ile ilgili sorunları yapılması gereken projeleri benimle görüşürdü. Ondan sonra gelen kaymakam Recep Öztürk ise ayda bir 45 günde bir çağırır sohbet ederdik.

Görüş alış verişinde bulunmak bence yanlış değildi. Bu ilçe için yapılan görüşmelerdi. Ama o günden bugüne ne hikmetse kaymakamlarla ya da belediye başkanlarıyla oturupta sohbet etme imkanını bile bulamadım. Basına hep şu gözle bakılmasın bu gerek siyasette olsun gerekse bürokrasi de olsun Bozova ilçcesinde 7 yıldan bu yana tek gazete olarak kamuoyunda yer aldık bir yıla yakındır da Bozova manşet olarak ikinci bir gazete çıktı. Onlarla da görüşülmemektedir. Şahsım ve diğer gazetedeki arkadaşlarda bu memleket sevdalısı olarak çalışmaktayız. Bugüne kadar gazetemde sürekli olarak ilçemizin iyi yönünü iyi taraflarını yasıtmaya çalıştım ve çalışmaya da devam edeceğim. Basın ilkeleri neyi gerektiriyorsa onu yapmaya çalışıyorum. Saygı ve sevgiyle