USD
EURO
ALTIN

Bu milletin tarihinde hep zafer var

102 yıl önce vatanımızı işgal, izzetimizi zelil etmek amacıyla birleşen yedi düvelin, bütün güç ve imkânlarıyla yaptıkları saldırılara karşı, şehadetleri dinin temeli olan ezanın, bu gök kubbede ilelebet yankılanması için yüz binlerce can vererek kazandığımız Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümü. Vatan, millet, istiklal ve istikbal için seve seve can veren şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Açıklamasında bulunan Eğiti […]

Bu milletin tarihinde hep zafer var
Yazı fontunu küçültür Yazı fontunu büyütür

102 yıl önce vatanımızı işgal, izzetimizi zelil etmek amacıyla birleşen yedi düvelin, bütün güç ve imkânlarıyla yaptıkları saldırılara karşı, şehadetleri dinin temeli olan ezanın, bu gök kubbede ilelebet yankılanması için yüz binlerce can vererek kazandığımız Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümü. Vatan, millet, istiklal ve istikbal için seve seve can veren şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Açıklamasında bulunan Eğiti Bir-Sen Şanlıurfa şube başkanı İbrahim Coşkun, ‘ Çanakkale Zaferi, milletimiz için bir hayat memat meselesi, millî mücadeleye giden yolda çok önemli bir kilometre taşı, tarihte eşine az rastlanan kahramanlık destanlarından biri; milletimizin yeniden dirilişinin direnişidir. Ogün yüz binleri şehit verdik, sonra ve işte şimdi milyonlar olup dirildik. Çanakkale ruhunu yaşanır kıldığımız her durumda diriliş coşku ve iddiamız sürecektir. Çanakkale ruhundan ilham alan varlık coşkusunun, ölümüne bir direnişle istiklalini koruyacağını 15 Temmuz ihanetini püskürterek göstermiş olması önemlidir. Osmanlı’yı bütünüyle tarihten silmeyi amaçlayan itilaf devletleri, boğazları geçip Karadeniz’e çıkmak amacıyla, o zamana kadar görülmemiş zırhlı savaş gemileri, asker ve silah yığınağıyla Çanakkale Boğazı’ndan geçmeye teşebbüs ettiler. 3 Kasım 1914’te ilk saldırılarını yaptılar. Bir iki haftada amaçlarına ulaşmayı kuran emperyalistler, 5 ay geçmesine rağmen bir santim bile ilerleyemediler. Bütün güçleri, zalimlikleri ile son bir saldırı denediler. Çanakkale, 18 Mart 1915 sabahı yoğun ateşle değil, kıyametle uyandı. Milletimiz, kol, bacak, kafa, çene, el, ayak parçalarını kum gibi havaya savuran top mermilerinin nefes aldırmayan ateşine değil, adeta kıyamete direnmiştir. Sonuçta imanın direniş hattının asla aşılamayacağını, Çanakkale’nin geçilmez olduğunu anlayan işgal kuvvetleri, ölüme tevekkül ve teslimiyetle tebessüm eden bir irade karşısında acze düşmüş, geri çekilmek zorunda kalmıştır.Bağımsızlığı, imanın vazgeçilmez hattı kabul eden milletimiz, “Çanakkale geçilmez” diyerek, düşmana, işgale, sömürüye, zulme teslim olmayan kararlılığını bütün dünyaya ilan etmiştir. Çanakkale Zaferi, bütün zamanların ve ulusların dimağına, tarihin asla silinemez mürekkebi olan kanla yazılmıştır. Çanakkale, namus, iman ve özgürlüğünü müdafaada taviz vermeyen bir milletin dayanmanın, tahammülün son sınırlarını da aşan savaşının onur, tarihimizin iftihar tablosudur. COŞKUNÇanakkale’de alevlenen yeniden diriliş ruhu, sömürülen ülkelerdeki mazlum halklara da kurtuluşun ilham ve cesaretini vermiş, kalplerinde direniş ateşini yakmıştır. Bu yönüyle Çanakkale, İngiltere ve müttefiklerinin yenilmesi, çökmeye başlaması, bizim ise yenilenmemiz ve yükselmeye başlamamızın tarihi olmuştur.Çanakkale, ölmekten korkmayan bir ruh yüceliğinin, öldürmekten çekinmeyen sefil ruhları bozguna uğratmasıdır. Çanakkale, insanlık onurunun, İslam kardeşliğinin, emperyalist zorbalara karşı dayanışmanın aşılmazlığı, geçilmezliği, yenilmezliğidir. Çanakkale, bu topraklar üzerinde yaşayan halkların gerçek anlamda ‘millet’ ve Anadolu’nun bu milletin ebedî vatanı olduğunun bir kez daha tescili, kanıtı olmuştur’dedi.

FACEBOOK YORUMLARI