USD
EURO
ALTIN

Ekonomik savaştayız….!

Uluslararası diplomasi, kabusa dönen bir satranç türüdür… Göz gözü görmeyen bir siste oynanır, taşlar sürekli biçim değiştirir ya da kaybolup gider. Oyuncular esrarengiz bir biçimde kendilerini dönüştürür, hamlelerin ortasında kurallar birdenbire değişir ve kazananın ne alacağından kimse emin olamaz. Ama yine de bu cesaretleri kırmamalı. Diplomasi tarihini bu kadar tahrik edici bir konu haline getiren, […]

Ekonomik savaştayız….!
Yazı fontunu küçültür Yazı fontunu büyütür

Uluslararası diplomasi, kabusa dönen bir satranç türüdür… Göz gözü görmeyen bir siste oynanır, taşlar sürekli biçim değiştirir ya da kaybolup gider. Oyuncular esrarengiz bir biçimde kendilerini dönüştürür, hamlelerin ortasında kurallar birdenbire değişir ve kazananın ne alacağından kimse emin olamaz. Ama yine de bu cesaretleri kırmamalı. Diplomasi tarihini bu kadar tahrik edici bir konu haline getiren, bu sürekli dalgalanmalar, sonsuz olasılıklardır.

Dünya genelinde yaşanan savaşlar hiç kimsenin tahmin edemeyeceği kadar kişi ve kişilerin öldüğü,yerinden olduğu bilinmektedir. Günümüze kadar gelen savaşlara bakılacak olunursa savaşa giren tüm ülkelerin silah ve askeri bakımından hemen hemen eşitlik görülmektedir. Savaşa giren ülkelerin çoğunda asker yerine siviller zarar görmüştür. Bu da demek oluyor ki gerek silah bakımından gerekse askeri bakımından savaşan ülkeler eşit şartlardadır. Ancak neticede kimin veya kimlerin neden savaştığı bilinmemektedir. Yapılan tüm savaşlarda güç gösterileri sergilenmektedir. Bu da hiçbir zaman kimseye fayda sağlanmamıştır.

Günümüzde artık silah ve askeri savaşlar yerine psikolojik savaş, ekonomik savaşlar yaşanıyor. Son dönemlerde ekonomide yaşanan krizler bunun tam göstergesidir.

Ülkemiz üzerinde bugüne kadar oynanılan tüm oylarda istenilen sonuçlar elde edilmemiştir. Türkiye Cumhuriyeti 80 milyonu bir olarak gerek silah yönünde gerekse sivil olarak büyük mücadeleler verdi ve vermeye de devam ediyor. Türkiye Cumhuriyeti savunma alanında büyük bir yol kat ederken, bu da bir çok güçlü ülkenin işine gelmemektedir. Son 5 yıl içinde ülkemiz üzerinde oynanılan tüm oyunlarda hiçbir zaman başarı elde edilmemiştir ve edilmeyecektir. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik savaşta da yine her zaman ki gibi büyük bir zaferle çıkacaktır.

Ekonomik savaşta başta hükümet olmak üzere tüm kurum kuruluş ve işlevlerin devrede olması gerekiyor. Yani kısacası herkes bedenini taşın altına koymalıdır. Hiç kimse bu ülkenin bütünlüğünü bozamaz buna da gücü yetemez. Ekonomik olarak fırsatçılık yapanlarda bu ülkenin öz evladı sayılamazlar vatan hainleri sayılırlar. Fırsatçılık yapma yerine ekonominin daha da canlanması için önemli adımlar atılmalıdır. Adımlar da bir bir atılıyor. Ekonomik olarak üç beş kuruş fazla kazanma hırsında olanlarda boyunların ölçüsünü mutlaka alacaklardır.

Dolarda yaşanan yükselişle birlikte bunu fırsata çevirmeye çalışanlar elbette ki boyunların ölçüsünü de alacaklardır. Ekonomik savaşta sadece yastık altındakileri değil herkes elindekini çıkarması gerekiyor. Bu köylü Mehmet abi gibi kodaman olanlarda destek çıkması gerekiyor. Bu ülkede yaşayan al bayrak altında nefes alan herkes bu ülkenin çıkarları ve kalkınması için mücadele vermelidir. Bu doğrultuda olmayanlarda hiçbir zaman Türk olmadılar ve olmayacaklardır.

Para hırsı ile yaşayanlar para hırsıyla öleceklerdir. Para baronların kölesi halinde yaşayanlar ve onların parasına değer katma adına elindekini avucundakini dolara çevirenler ve dolar ile alış veriş yapanlarda bu ülkenin geleceğini düşünmemektedirler. Halı hazırda mevcut durumu iyi değerlendirmek ve ekonomik savaştan çıkmak adına devletin kemer sıkma politikasına herkesin destek vermesi gerekiyor. Bu ülkede dış güçlerin kölesi olmak yerine milletin efendisi olmakta vardır. Milletin efendisi olmak içinde millet ile birlikte hareket ederek vatan,millet, bayrak diyerek düşünmek gerekir. Bu düşünce ile herkes bu ülkenin ekonomik savaştan çıkması için mücadele vermelidir. Sadece fakir ve orta gelirli değil üst gelirli hatta milyarder olanlar milyar dolarlarını bozdurup Türk parasına sahip çıkmalıdır.

Dolarda yaşanan fiyat artışı ile birlikte Türk parasını dövize çevirenler de bu ülkeye hainlik etmiş sayılırlar. Hergün doların yükselişinin dört gözle bekleyenler bir anda doların düştüğünü gördüklerinde acaba ne yaşıyorlardır. Ne kadar üzülüyorlardır. Ya da seviniyorlardır. Dolar kuru en fazla 3.5 TL olmalıdır. Belki bu bazılarının hesabına gelmez ama şu an olması gereken bu bir gece ansızın dolar fiyatı 3.5 TL olsa ne güzel olurdu. Ekonomi piyasa ne kadar canlanırdı. Değil mi umutsuzlukla yaşamaktansa umutla yaşarım. Umudumuzu hiçbir zaman kaybetmeden nasıl ki soğuk savaş dönemlerinde bu millet zaferle çıkmıştır. Bu sıcak ekonomik savaştan da zaferle çıkacaktır. Zafer günleri yakındır.

FACEBOOK YORUMLARI